BERLİN: Yedi Ülke Grubu, 27 Mayıs Cuma günü, derin deniz madenciliğini yönetmesi için sıkı çevresel kontroller yapılması ve bu tür madencilik projelerine ancak deniz ortamına ciddi şekilde zarar vermemeleri halinde rıza gösterecekleri konusunda anlaştılar.
Almanya’nın çevre bakanı Steffi Lemke, Berlin’de G7 bakanları toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, “Derin deniz madenciliği varsa, bunun yalnızca en katı çevre standartları altında gerçekleşmesi gerektiğine karar verdik.”
Bir Birleşmiş Milletler kuruluşu olan Uluslararası Deniz Yatağı Kurumu (ISA), açık denizlerde – herhangi bir ulusal yargı yetkisinin dışında kalan alanlarda – deniz yatağı madenciliğini düzenleyen yönetmelikler hazırlıyor. Küresel kurallar uygulanana kadar deniz yatağı madenciliğine izin verilmez.
G7 bakanları toplantılarının son bildirisinde, “Gelecekte olası derin deniz madenciliği ile ilgili olarak, deniz ortamına zarar gelmesini önlemek için uygulamaya konmadan önce bir insan faaliyetini düzenlemenin eşsiz şansını vurguluyoruz.” Dedi.
Ayrıca, derin deniz ortamının ciddi şekilde zarar görmeyeceğini gösterme yeteneğinin, ISA konseyinde gelecekteki herhangi bir madencilik iznine rıza göstermeyi düşünmeleri için kritik olacağını söylediler.
Derin deniz madenciliği, Pasifik Okyanusu tabanından 4 km ila 6 km derinliklerde kobalt, nikel ve diğer pil metalleri bakımından zengin patates büyüklüğünde kayaların emilmesini içerir.
Pek çok bilim insanı ve çevreci, çok az anlaşılan yaşam alanlarına kalıcı zarar verebileceğini söyleyerek derin deniz madenciliğinin yasaklanması çağrısında bulundu. Dünya Yaban Hayatı Fonu’nun (WWF) moratoryum çağrısına otomobil üreticisi BMW ve Alphabet’in Google’ı da dahil olmak üzere şirketler katıldı.
Kaynak : https://www.channelnewsasia.com/world/g7-countries-say-strict-environmental-rules-needed-deep-sea-mining-2712671