LONDRA: Dünyanın Netflix için yeterli olmadığı bir nokta vardı. Akış hizmeti orijinal bir şovu görevlendirdiğinde, sözleşme Netflix’in haklarını yalnızca bir ülke, bölge veya gezegenle sınırlamak yerine kelimenin tam anlamıyla “evreni” kapsayacaktı.
Netflix avukatlarının hayal gücü uzay yolculuğunda da bitmedi. Financial Times ile paylaşılan tipik bir anlaşmaya göre, yayıncı, gösteriyi “şimdi bilinen veya gelecekte keşfedilecek” tüm medya türlerinde dağıtmak için münhasır haklar talep edecek.
Bu tür sözleşme maddeleri yasal paranoyadan daha fazlasıydı. Bu bilinçli bir politikanın parçasıydı. Netflix, Stranger Things veya Squid Game gibi orijinal projelerin finansal riskini üstlendiğinde, peşin ödeme yaptı ve karşılığında fikri mülkiyetin tam mülkiyetini talep etti.
Bu tür satın almalar, yapımcıların programlarının ticari başarısında bir hisseyi elinde tuttukları geleneksel televizyon devreye alma modelinden ayrıldı. Yaklaşım, Netflix’in TV kalabalığından sıyrılmasının başka bir yoluydu.
Ancak son birkaç yıldır, kamuoyunda çok az tantana ile Netflix bu devreye alma şablonunu uyarlıyor. Paylaşım hakları kavramı artık tabu değil. Esneklik günün sırasıdır.
Değişiklik, özellikle Netflix’in abone kayıpları, yaklaşmakta olan “akış durgunluğu”, içerik bütçelerindeki kemer sıkma veya Netflix hisselerinde bu yılki yüzde 60’lık çöküş tarafından tetiklenmedi. Daha kademeli bir uyum süreciydi.
Ancak Netflix daha büyük ticari pragmatizm konusunda ciddiyse, değişim önümüzdeki yıllarda hızlanacak. Bu, Netflix’in yıllık 17 milyar ABD doları tutarındaki içerik bütçesi ve daha geniş yaratıcı ekonomi aracılığıyla dalgalanacak.
Kaynak : https://www.channelnewsasia.com/commentary/netflix-television-original-show-rights-broadcaster-2917591